11 Ocak 2010 Pazartesi

İstanbul'daki Fransız yapıları

Fransız Sarayı
Fransız Sarayı, Galatasaray’da, Nuriziya, Tomtom Kaptan, Seferbostan ve Çukurbostan sokaklarının kesiştiği noktada bulunan arazi üzerinde. Bu arazi dört yüzyıldan bu yana Fransa’ya ait. ‘Pera’daki ilk elçilik binası’ sıfatıyla 1589’da büyükelçilik koltuğuna oturan Savary de Breves zamanında yaptırılmışsa da, sonraki elçilerden Gournay de Marceville tarafından 1630’da yeniden inşa ettirilmiş. Zamanla yıpranan bina 1721’de mimar Vigne de Vigny tarafından yeniden yapılmış, 1723’te ise binanın dış cephesindeki Türk usulü süslemeler kaldırılmış. 1767’deki korkunç Beyoğlu yangını sonrası 1774’te -ilk yapıldığı yerden biraz geride- tekrar inşa edilmiş. Talihsiz yapı, 1831’de yine bir yangına teslim olmuş. 1839’da Pierre Laurécisque’in planlarından yola çıkılarak son kez in şasına başlanmış. Fransız Sarayı, Louis Philippe döneminin mimari üslubunu yansıtıyor. Günümüzde Fransız elçilik binası olarak işlevini koruyor.

Saint Esprit Kilisesi
1846’da Papa’nın İstanbul temsilcisi Monsenyör Hillereau, Harbiye’deki bu kiliseyi kurdurmak isteyince bu kadar ıssız bir yeri seçtiği için çok eleştirilmiş. Nereden nereye? Nişantaşı’nı Taksim’e bağlayan o işlek cadde üzerinde Notre Dame de Sion Lisesi’nin demir kapısının arasından zar zor görülen binadan bahsediyoruz. Kilisenin mimarı Gaspard Fossati. Ama imkânsızlıklardan olsa gerek ilk bina çok da sağlam değilmiş. Zamanla yıpranan ve depremlerden dolayı iyiden iyiye harabeye dönen bina 1865’de onarılmış. 1876’da katedral ilan edilen kilisenin avlusuna 1921 yılında kondurulan heykel Papa XV. Benedictus'a ait. Saint Esprit’nin en tüyler ürpertici yanı ise altındaki mezarlık. İstanbul Latin Cemaati’nin pek çok üyesinin cenazesi 1927’ye dek buraya gömülürmüş. Osmanlı sarayının ünlü İtalyan müzisyeni Giuseppe Donizetti’nin ve kilisenin kurucusu Monsenyör Hillereau’nun mezarları da burada.
Cumhuriyet Caddesi 205, Harbiye

Fransız Katolik Kilisesi
Fransız Katolik Kilisesi olarak bilinen yapının asıl adı Notre Dame de L’Assomption Kilisesi. Kilisenin yapılışına dair iki iddia var. Birincisi 1865 yılında Moda’da oturan İtalyan asıllı Brentano ailesi tarafından Episkopos’a inşa ettirildiği . Başka bir kaynak ise, 1850’li yıllarda Kadıköy’e yerleşen Latin kökenli Katoliklerle Sakız Adası’ndan gelen Rumlar için İstanbul’a tayin edilen rahip Guiseppe de Negri’nin; Tubini, Corpi, Nomico, Castelli, Olivia gibi zengin Katolik ailelerden aldığı yardımlarla kilise inşaatına başladığını belirtiyor. Haç planlı yapının mimarı İtalyan mimar Giovanni Barberini. İçerideki tablolar 19. yüzyıl Fransız ressamlarına ait. 1863 yılı başlarında tamamlanan kilise hâlâ ibadete açık.

Fransız La Paix Hastanesi
1854 yılında Osmanlı ve Fransızların Ruslara karşı birlikte savaştığı Kırım Savaşı yaralılarının tedavisi için 300’den fazla gönüllü Fransız rahibesi İstanbul'a gelmiş. Önceleri Taksim civarında kurulan çadırlarda hizmet veren hemşireler, Sultan I. Abdülmecit’in isteğiyle Şişli'de bulunan arazide çalışmalarına devam etmişler. Hastane binaları ise bağışlarla ve yardımlarla oluşturulmuş. Hastane zamanla psikiyatri dalında uzmanlaşmış ve Türkiye’nin ilk özel psikiyatri hastanesi olarak tarihe geçmiş.

Fransız Yetimhanesi
Bebek'i Etiler'e bağlayan yokuşun solunda kalan koruda yer alan Fransız Yetimhanesi, 1856'da İstanbullu öğrencilere eğitim vermek amacıyla gelen Cizvit rahipleri tarafından Saint Benoît okulunun yazlık kısmı olarak yapılmış. 1942’ye dek Fransız Yetimhanesi adıyla Katolik çocuklara kol kanat germiş. O yıldan itibaren Vakıflar Genel Müdürlüğü’yle rahibeler arasında ihtilaf konusu olan yetimhane, 1991’de özel bir şirkete 49 yıllığına kiralandı. Boğaz sırtlarındaki oluşuyla arzulanması hiç de şaşırtıcı olmayan 63 dönümlük arazide Bebeköy isimli lüks bir otel projesi yapılıyor. Tesellimiz içerideki 16 tarihi ahşap binanın aslına göre restore edileceği umudu.

Boğa heykeli
Kadıköy’ün en işlek buluşma noktalarından meşhur boğa heykelinde de Fransız parmağı var. 1864’te Isidore Bonheure ve T. Roulliard tarafından Paris’te yapılmış. Almanlar Fransızları yenince heykeli de yüklenip ülkelerine götürmüşler. Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, 1917’de Alman Kralı II. Wilhelm heykeli güç simgesi olarak Enver Paşa’ya hediye etmiş. Boğa heykeli ilk olarak Beylerbeyi Sarayı’nın daha sonra Hilton Oteli’nin bahçesine yerleştirilmiş. 1969’da Kadıköy’e getirilerek eski kaymakamlık binasının önüne konulan heykel 1987’den beri bugünkü yerinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder