AB MÜZAKERELERİ VE FRANSIZCA
RADİKAL - ANKARA - TÜSİAD, hükümete AB müzakere heyetinin belirlenmesinde geç kalındığı uyarısında bulunurken, başmüzakerecinin de tanımını yaptı: İngilizce ve Fransızca bilsin, AB hukuku, ekonomi ve siyaset hakkında derin bilgisi olsun, uzlaştırıcı olsun, siyasetçi olmasın.
Ankara'da temaslarını sürdüren TÜSİAD heyeti, hükümete 'ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmeler ve Türkiye-AB ilişkileri hakkında TÜSİAD görüşlerini sundu. Raporda, başmüzakerecinin 'mesleki yaşamında İngilizce ve Fransızca bilgisi, AB hukuku, ekonomisi ve siyaseti hakkında derin bilgisi ve kamu, özel sektör ve sivil toplum ihtiyaçlarını yakından izleyen uzlaştırıcı yapıda olması'nın süreci başarılı kılacağı vurgulandı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türkiye-AB Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Haluk GÜNUĞUR, geçen haftaki toplantıda dile getirmiş olduğu hususları yinelemiş ve müzakerelerin çok uzun süreceğini, tarımın öncelikli görüşülecek dosyalardan olmasının önemini, müzakere heyetinde, Başmüzakereci Yardımcıları olarak, bir hukukçu, bir diplomat ve Müsteşar veya Müsteşar Yardımcısı düzeyinde bir tarım temsilcisinin bulunması gerektiğini ve daha alt kademelerde, yabancı dil ve özellikle Fransızca bilen uzmanların yetiştirilmesinin şart olduğunu, kalıcı derogasyon kavramının AB hukuku ile bağdaşmadığını, bunların ancak geçici dönemler için getirilebileceğini ve kalıcı derogasyon getirilse bile her zaman Adalet Divanına başvurulup, davanın kazanılabileceğini belirtmiştir.
Müzakereci için formül arayışı
Dışişleri Bakanı Gül, müzakerelerde koordinatör isim olacak. Hükümet, AB Bakanı olarak atayacağı ismi başmüzakereci yapabileceği gibi, bir bürokratı da bu göreve atayabilecek.
3 Ekim 2005 tarihinde Avrupa Birliği ile müzakere masasına oturmaya hazırlanan Türkiye, müzakerelerin nasıl yürütüleceği konusunda formül arıyor. Hükümet, müzakereleri yürütecek isimden önce yöntem belirlemeye çalışıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti MYK toplantısında müzakerelerin nasıl yürütüleceği konusunda metod belirlemeye çalıştıklarını açıkladı. Hükümetin müzakereleri yürütecek isim konusunda iki alternatif üzerinde çalıştığı öğrenildi.
Hükümet, AB ile müzakerelerde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün koordinatör isim olması konusunda karar verdi. Gül, Türkiye'nin yoğun diplomasi trafiğinin yanında AB ile müzakerelerde etkin rol oynayacak. Gül'ün, müzakere sürecinde AB nezdinde sık sık temaslarda bulunacağı belirtildi.
Bakan mı, bürokrat mı?
AB ile yapılacak müzakerelerde baş müzakerecinin bakan mı yoksa bürokrat mı olacağı alternatifleri üzerinde duruluyor. Hükümetin önünde bulunan ilk alternatife göre AB'den Sorumlu Devlet Bakanlığı kurulacak ve bu bakanlığa atanacak isim aynı zamanda başmüzakereci olacak. Başmüzakerecinin siyasi bir kişilik olması nedeniyle insiyatif kullanabilecek bir isim olması hükümetin ağırlıklı olarak bu formül üzerinde durmasına neden oluyor. Ancak, başmüzakereci olan bakanın sık sık Brüksel'e gitme zorunluluğunun olması nedeniyle bu bakanın Bakanlar Kurulu'na müzakerelerde gelinen aşama konusunda bilgi vermesinin zor olacağına dikkat çekiliyor.
Fransızca bilme zorunluluğu
İkinci alternatifte ise AB'den Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın yine kurulmasına rağmen başmüzakereci bu bakana bağlı bir bürokrat olacak. Müzakere sürecinde başmüzakerecinin sürekli olarak Brüksel'e gitme zorunluluğunun bulunması nedeniyle hükümet bu alternatif üzerinde duruyor. Bu alternatifin hayata geçirilmesi halinde başmüzakereci olan bürokrat sürekli Brüksel'e gidip geleceği için Bakanlar Kurulu'na bilgiyi AB'den Sorumlu Devlet Bakanı verecek.
Başmüzakereci olarak atanan ismin İngilizce'yi çok iyi konuşmasının yanında ikinci bir dil olarak Fransızca'yı da çok iyi konuşması şartı aranacak. Macaristan adına müzakereleri yürüten Dışişleri Bakanı'nın "Başmüzakereci olan kişinin İngilizce'nin yanında Fransızcayı da çok iyi konuşması gerekir. Biz müzakereleri İngilizce yaparken kendi aralarında Fransızca konuşmaya başlıyorlardı. Bu nedenle zor anlar yaşadık. Başmüzakereci Fransızca bilirse bu tür sıkıntılar yaşanmaz" dediği öğrenildi.
yenişafak
26 Mart 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder